- öğütlemek
- (-i, -e) 劝导, 劝告, 规劝; 告诫, 嘱咐, 建议; 出主意: Annem gözyaşları içinde kendime iyi bakmamı öğütledi. 母亲含着泪反复嘱咐我好好照顾自己。Güzel olanın yıkılmasını kimse öğütlemez. 谁也不得让人去毁坏美的东西。
Türkçe-Çince Sözlük. 2014.
Türkçe-Çince Sözlük. 2014.
ögütlemek — ögüt vermek, öğütlemek I, 299 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
öğütlemek — i, e Birine bir şeyi yapmasını veya yapmamasını söylemek, nasihat etmek Güzel olanın yıkılmasını kimse öğütlemez. N. Ataç … Çağatay Osmanlı Sözlük
öğütleme — is. Öğütlemek işi, nasihat … Çağatay Osmanlı Sözlük
tavsiye etmek — 1) bir şeyin yapılmasını veya yapılmamasını öğütlemek, salık vermek Poliklinikteki doktor kendisine her sabah aç karnına incir yemesini tavsiye etmişti. H. Taner 2) bir şeyin, bir kimsenin iyi, işe yarar olduğunu ilgili kişiye söylemek Bir an… … Çağatay Osmanlı Sözlük